top of page

Ocak Ayı Etkinlikleri 

izleyelim, okuyalım, gidelim, görelim  ve sevdiklerimizle paylaşalım...

 

01 

İnsan hakları savunucusu, aktivist, filozof ve yazar Angela Davis, Hrant Dink'i anma konferansında bir konuşma yapmak üzere 9 Ocak'ta Boğaziçi Üniversitesi'ne geliyor. Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de saat 14:00’te gerçekleştirilecek konferansı kaçırmayın!  

 

 

02   

Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say'ın, klasik müzik bestecilerinden eserleri yorumlayacağı resital,  12 Ocak saat 21:00'de Beşiktaş Kültür Merkezi'nde. Dinleyicilerine unutulmaz bir gece yaşatacağına şimdiden eminiz.

 

 

03

İstanbul Modern Sinema, Oscar heyecanı yaklaşırken, “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisine aday olan filmleri hatırlatıyor. “Oscar’ın Yabancıları”, önümüzdeki günlerde sonuçları açıklanacak bu çekişmeli yarışta adı öne çıkan filmlerden bir seçki sunuyor. 8-18 Ocak arasında gösterimi gerçekleştirilecek filmler, Oscar adayı olmalarına rağmen aslında Hollywood kulvarının dışında, dünya festivallerinde başarılı olmuş, farklı dil ve kültürlerden filmlerin bir araya geldiği bir kategoriyi temsil ediyor. Filmler arasında; başrolünde İlyas Salman’ın oynadığı Gürcü filmi Mısır Adası (Simindis Kundzuli), 2014 Cannes Film Festivali'nde “Belirli Bir Bakış” jüri özel ödülünü kazanan, Ruben Östlund imzalı İsveç filmi Turist (Force Majeure), “Altın Aslan” kazanan Dönüş’ten sonra bu yıl da Cannes Film Festivali’nden “En İyi Senaryo” ödülüyle dönen, Andrey Zvyagintsev imzalı Leviathan ve Moritanya’nın Oscar adayı, Afrika sinemasının en büyük isimlerinden Abderrahmane Sissako’nun sessiz direnişi anlatan son filmi Timbuktu yer alıyor. Şimdiden iyi seyirler... 

 

04

Akbank Sanat'ta Küçük İskender moderatörlüğünde gerçekleştirilen edebiyat buluşmalarının bu ayki konukları, Haydar Ergülen, Gonca Üzmen, Turgay Fişekçi ve Metin Cengiz. Etkinlik 15 Ocak'ta saat 19:30'da Akbank Sanat'ta. Etkinlik ücretsiz olup herkese açıktır.

 

 

 

05   

İnsan kaçakçılığını konu alan "Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince, Ama Şimdi İyi" Talimhane tiyatrosu tarafından ülkemize uyarlanarak sahneleniyor. Başrollerini Esra Bezin Bilgin ve Güliz Gençoğlu'nun paylaştığı, yönetmenliğini Mehmet Ergin'in üstlendiği oyun 12 Ocak saat 20.30'da Talimhane Tiyatrou / Şişli Blackout Sahnesi'nde tiyatroseverlerle buluşuyor.   

 

06 

İstanbul Modern’in 8 Ocak- 28 Haziran 2015 tarihleri arasında düzenlediği “Ressam ve Resim: Mehmet Güleryüz Retrospektifi”, sanatçının 1960’lı yıllardan 2010’lu yıllara uzanan kariyerinin bir dökümü niteliğinde. Sergi, Güleryüz’ün resimden desene, heykelden gravüre, tiyatrodan performansa uzanan zengin ifade arayışının gelişim ve dönüşümüne ışık tutuyor.

 

07

Placido Domingo, güçlü ve dramatik sesiyle 19 Ocak saat 20:00'de Ülker Sports Arena'da müzikseverlerle buluşuyor. Elli yılı aşan kariyerinde gerçekleştirdiği 3600'ü aşkın performansla klasik müzik tarihine geçen Domingo, yüzyılın en büyük tenorlarından sayılmaktadır.  

 

 

08 

 

Antoine de Saint- Exupery'nin tam 72 yıl önce yayımladığı Küçük Prens, okurların merakla beklediği Cemal Süreya ve Tomris Uyar çevirisiyle Can Çocuk yayınlarından çıkıyor.

 

09

İş Sanat Kibele Galerisi, resim sanatının önde gelen isimlerinden Fevzi Karakoç’un sanat hayatı boyunca izlediği evreleri gözler önüne seren bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Eserlerinde mantık ve duygu kavramlarını ustalıkla harmanlayan Karakoç, 40 yılı aşan sanat hayatında tekdüzeliğe düşmeden, sürekli yeniyi arayarak üretkenliğini koruyor. Karakoç'un Retrospektif sergisi, 07 Ocak - 21 Şubat 2015 tarihleri arasında gezilebilir. 

 

10

Tanınmış hikâye anlatıcısı Ragnhild A. Mørch tarafından yürütülecek “Hikâye Anlatma Sanatı” ve “Anlatan Beden” Atölyesi, 24-25 Ocak’ta (10.00-17.00) Köşe Sahnesi’nde düzenleniyor. Bu atölyede; hem bir hikâyeyi ezberlemeden onu kendi tarzınızda nasıl anlatacağınızı hem de bedeninizle nasıl daha iyi anlatacağınızı öğreneceksiniz. Farklı egzersizler aracılığıyla anlatmak istediğiniz hikâyeye kendi sesinizi ve kendi renginizi vermeyi öğreneceksiniz. 

Farklı egzersizler aracılığıyla anlatmak istediğiniz hikâyeye kendi sesinizi ve kendi renginizi vermeyi öğreneceksiniz. Bu süreçte “gündelik anlatım” ile “sanatsal anlatım” arasındaki farkı deneyimleyeceksiniz. Daha sonra çeşitli pandomim ve fiziksel tiyatro tekniklerini kullanarak bedeninizle nasıl daha iyi anlatabileceğiniz üzerine çalışılacak. Burada; beden ve mekân farkındalığı, bedensel ifade, jest ve mimik kullanımı temel başlıklar olacak.

Ücret: Öğrenci: 400, Tam: 450 TL

Adres: KÖŞE SAHNESİ, Rasimpaşa Mahallesi Uzunhafız Sokak No:57 Kadıköy / İstanbul

Kimler Katılabilir: Bu atölyeye hem yeni başlayanlar hem de daha önce hikâye anlatıcılığı eğitimi almış olanlar katılabilirler.

 

 

Aralık Ayı Etkinlikleri

 

01  

 

"Hiç Kimse İnsanlığından İsteyerek Vazgeçmez" Kırmızı Siyah ve Cahil  

Çağdaş İngiliz Tiyatro'sunun en sarsıcı ve en tartışmalı ve en üretken yazarlarından biri olan Edward Bond'un yazdığı, Bitiyatro ve L’alarme-à-l’œil, ortak prodüksiyonu ile sahneledikleri Kırmızı Siyah ve Cahil, bir faciada daha doğmadan annesinin karnında ölmüş bir insan eğer yaşasaydı, nasıl bir hayatı olurdu? sorusu üzerinden ilerleyen insana insanlığını sorgulatan oldukça etkileyici bir oyun. Rejisini Fabien Aissa Busetta'nın yaptığı, başrollerini Laçin Ceylan, Fatih Dokgöz ve Fehmi Karaaslan'ın paylaştıkları oyun, içimizde yaşadığımızı dünyayı tüm çıplaklığıyla ve vahşetiyle gözler önüne seriyor. Edward Bond'un özel izniyle Türkiye’de ilk kez özgün haliyle sahnelen oyununun, Fransız Kültür Merkezi’nin katkılarıyla gerçekleşmiş olduğunu ve ilk kez 31 Mayıs 2014 de 19. İKSV Tiyatro Festivali kapsamında sahnelendiğini de söyleyelim. Kırmız Siyah ve Cahil, 21 ve 28 Aralık tarihlerinde 18:30'da BiTiyatro'da tiyatroseverlerle buluşuyor.

Ayrıntılı bilgi: http://www.bitiyatro.com/oyunlar/kirmizi-siyah-ve-cahil/       

02 

 Hatice Meryem ile yazı, yazma ve edebiyat üzerine!

MSGSÜ Fen- Edebiyat Fakültesi, Bomonti Etkinlikleri/ Odak yazar söyleşileri kapsamında bu ay Hatice Meryem'i konuk ediyor. 19 Aralık 15:30'da Bomonti Kampüsünde gerçekleşecek olan etkinlikte Hatice Meryem ile yazı, yazma ve edebiyat üzerine söyleşilecek. Etkinlik ücretsiz olup herkese açık.   

 

 

03

"Kafamda Bir Tuhaflık" raflarda yerini aldı!   

Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Orhan Pamuk'un Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan son kitabı "Kafamda Bir Tuhaflık" raflarda yerini aldı.  Okuyucular, Boza satıcısı Mevlut Karataş'ın kırk yıllık hayatının, maceralarının, hayallerinin bir parçası olurken, 1960'lardan 2010'lara kadar Türkiye'nin geçirmiş olduğu büyük değişimin de tanıkları olacaklar.    

04

 "Her sistem insan karşıtıdır." Sınır İhlali 

Tiyator NeKi'nin politik oyunu Sınır İhlali, Aralık ayı boyunca her Cumartesi saat 21:00'de Sekizinci Kat'ta tiyatroseverlerle buluşuyor. Başrollerini; Olcay Zühal Gören, Merve Engin

Sedat Ali Erdinç, Enis Alper Yapıcı ve Burcu Keskin',n paylaştığı oyunda Cemre, devlete siyaseten karşı durduğuna inandığı bir topluluğun elemanlarındandır. Bir devlet dairesinde çalışmakta, haberdar olduğu tüm ihalelerden ekibini haberdar etmektedir. Ekip yakalanacağını anlayınca, göze batan bir kaç kişiyi ele verirler. Bunlardan biri de Cemre’dir. Çifte vatandaşlığı yüzünden sınır dışı edilen Cemre, içinde bulunduğu kişilerin siyaset odaklarının sığ olduğunu anlamakla kalmaz, kendisine yapılan haksızlığı sorgulamak için bir yolla İstanbul’a döner. http://mengin.wordpress.com/program/

 

 

05

 Müge İplikçi ile Edebiyat Atölyesi 

Gümüşlük Akademisi-  20 Aralık 2014 / 21 Şubat 2015 tarihleri arasında her hafta Cumartesi günleri 10:00- 13:00 arası Müge İplikçi, Arnavutköy'de edebiyatseverlerle  ile  buluşuyor. Bakış açısı, olay örgüsü, zaman ve mekan, karakter yaratma gibi temel konuların ele alınacağı bir atölye çalışması bizleri bekliyor. Ayrıntılı bilgi : http://www.gumuslukakademisi.org/


 06

 Yüzyıllık Aşk

Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi

İstanbul Modern, kuruluşunun 10. yılında Türk sinemasının 100. yıldönümüne ithafen bir sergi sunuyor : Yüzyıllık Aşk. Türkiye'de ilk defa gerçekleştirilen bu araştırma sergisi, sinemanın seyircinin buluşma anlarına, bu buluşmanın yarattığı şaşırtıcı ve büyülü, kolektif ve kişisel dünyalara yer veriyor. Türkiye'de sinema tarihinin doğuşu olarak anılan 1914 yılından bugüne uzanan 100 yıllık serüvene bakan "Yüzyıllık Aşk" günümüze dek pek dikkate alınmayan bir noktadan, seyircinin bakışından Türkiye'de sinema olgusunu değerlendirmeyi amaçlıyor.

Sergi  4 Ocak 'a kadar İstanbul Modern'de. 

 

07

Ece Ajandası'nın 100 yılı Aşan Serüveni 

104 yıldır aralıksız yayımlanan Ece Ajandası 10 Aralık'ta Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde Ece Ajandası sergisiyle ziyaretçilerinle buluşuyor. İlk kez Mehmet Sadık Kağıtçı Bey tarafından 1910 yılında "Muhtıra" adıyla yayımlanan,1932 yılından itibaren de Ece adını alan defterler Osmanlı İmparatorlu'ğunun çöküşüne, işgal yıllarına, Kurtuluş Savaşı'na, Cumhuriyet'in ilanına, Atatürk devrimlerine, iki dünya savaşına, ülkenin geçirdiği ekonomik ve toplumsal buhranlara, kısacası tarihimize ışık tutuyor. Sergi,  31 Ocak 2015 tarihine kadar gezilebilir.  

 

08

Polonya Sinema'sında Oryantalizm

Pera Film’in Polonya Sinemasında Oryantalizm programı kapsamındaki 3 biyografik film Doğu kavramına taze bir bakış sunuyor.Papusza(2013), kaybedilmiş haklar, kaybedilmiş yakınlık ve toplumun ona uyum sağlamayanları yabancılaştırması üzerine bir romantik trajedi, aynı zamanda asıl kaybedenin toplumun kendisi olduğunun ve bu kaybın Avrupa’nın sosyal anatomisi için en anlama geldiğinin altını da çiziyor. Papusza adıyla da bilinen Roman şair Bronisława Wajs (1908-1987) Polonya’da efsaneleşmiş bir isim. Film, alışılagelmiş bir biyografik yapıt olmanın ötesinde bu yetenekli kadının kaderini ve onun etnik geçmişini modern tarih bağlamında ortaya koyuyor. Adrian Panek’in Daas (2011) adlı filmi ise, kendini mesih ilan eden Sabbatai Zevi’nin reankarne olmuş hali ve kutsal kitaplarda İbranilerin atası olarak geçen Yakup olduğunu iddia eden Musevi lider Jakub Frank’in hikayesine odaklanıyor. 18. yüzyılda yaşamış bir gizemci olan Frank, yalnızca şöhret kazanmakla kalmamış, dilencilerden krallara insanların kalplerine şüphe tohumlarını yerleştirmişti. Daas onun gücüne, fakat aynı zamanda önlenemez yenilgisinin kaynaklarına eğiliyor. Öte yandan, Piotr Trzaskalski tarafından yönetilen Usta (2006) (The Master) kurgusal ve daha da arketipik bir biyografik film. Andrei Tarkovsky’ye göndermelerde bulunarak Asya’nın ruhaniliğinin ve doğu dinlerinin etkisine dair bir örnek sunuyor. Filmin temposu yavaş, karakterler derinlikli ve mükemmel bir sinematografiye sahip. -- Janusz Wróblewski’nin Eleştirisi  Ayrıntılı bilgi: www.peramuzesi.org.tr/film

 

09

Can Çocuk’tan yeni bir kitap: Gök, Deniz ve Toprak -Feridun Büyükyıldız  

Can Çocuk Yayınları, bu kez insan haklarını çocuklara anlatan yeni bir kitapla okuru buluşturuyor. Feridun Büyükyıldız’ın kaleminden Gök, Deniz ve Toprak, "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi"nin 30 maddesini, demokratik bir toplum düzenini çocuklara gerekçeleriyle birlikte bir öykü içerisinde sunuyor. Dünyayı ve evreni temsil ettiğini düşündüğü için çocuklarına ‘Gök’, ‘Deniz’ ve ‘Toprak’ isimlerini veren hükümdar o güne dek yalnızca kendisi ve ailesinin mutluluğunu gözeterek kurduğu düzenin doğruluğunu sorgulamaya başlar. Sarayının yüksek duvarları içerisinde yalnızlaşan hükümdar, mutlu bir dünya için üç çocuğunun her birinden on adet kural bulup getirmesini ister. Gök, Deniz ve Toprak atılan 3 ayrı okun gittiği yönde göğe, denize ve toprağa doğru daha mutlu bir evren düzeni arayışıyla her biri kendi yolculuğuna çıkar. www.cancocuk.com

 

10

Beni Siz Delirttiniz!  Metis Ajandası

Bir çoğumuzun merak ve heyecanla beklediği Metis Ajandası raflarda yerini aldı.

 

Sunuş

Şu dünyaya baktığımızda pek akıllı işi görünmüyor. İzan, vicdan sahibi kalıp da işin içinden nasıl çıkılır kestirmek kolay

 

değil. Nutuklar ahkama karışırken, çığlıklar korkunç bir sessizlik görüntüsüyle boğulurken, saray soytarıları külahlarının çıngıraklarının şıngırdata şıngırtata ona buna çemkirirken  aklımız sınırlarına dayanıp koy ver beni diye yalvarıyor. 

Aman yapma diyoruz, delilik öyle hülyalara dalabileceğin bir yeryüzü cinneti değildir, acılara duçar olursun, kurumların eline düşer sürünürsün. Nimet mi lanet mi şaşırsak da aklımızı koruyalımyine de gün gelir lazım olur ! 

O halde gelin biraz ahvalimize bakalım, aklını yitirenlerden başına gelenlere,ndelilik gömleğini kah iyilik kah kötülük için kendisi giyenlere, ya da zorla giydirilenlere, değişen delilik anlayışlarına, düzenin delilik kurumuyla korunmasına...

Bir tutam mizah, hunilerimiz elde, buyrun hayırlara vesile olmasını dilediğimiz bir yola, yeni bir yıla...

- Metis Yayınları  

Öne Çıkan Yazılar
Öne Çıkan Yazılar
bottom of page