top of page

Hakkımda

Merhaba Ben Didem, 

 

1974 Bandırma doğumluyum. İlk çocukluğumu ve gençliğimi Bakırköy'de madamların kedileriyle mutlu mesut yaşadıkları, komşulukların sürdüğü, çocukların sokaklarda ter kan içinde oyunlar oynadıkları, susayınca teyzelerinin kapılarını çaldıkları, acıkınca bakkal amcalarına koştukları, macuncuların, toz leblebicilerin,  pamuk helvacıların, yoğurtçuların, bozacıların, akıl hastanesinden kaçan delilerin, sevinçlerin, hüzünlerin, kavgaların, küskünlüklerin ve barışmaların eksik olmadığı çıkmaz bir sokakta geçirdim. Özel Çavuşoğlu Koleji'nde lise eğitimimi alırken, İranlı Profesör Elahe Sahriari ile yollarımızın kesişmesi, Byron ve Shakespeare ile tanışmama vesile oldu. Üniversitede okuyacağım bölüm belli olmuştu: İngiliz Dili ve Edebiyatı.

  Yıl 90'ların başı... İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin o geniş merdivenlerinden sekizinci kata çıkarken, aklımda izlediğim "Ölü Ozanlar Derneği", Robin Williams ve "O Captain My Captain " dizeleri, içimde ise yaşamsal alanını genişletmiş genç bir kadının" özgürlük özgürlük!" diye haykıran çığlıklarıı vardı. Özal ile birlikte serbest ekonomi piyasasına geçildiği, bavul ticaretinin Laleli'de  hızlandığı bir dönemde, erkeğin kadına bakış açısını üniversite yollarında keşfedecek, korunaklı mahallemden çıkmanın bir bedeli olduğunu gerçeğiyle karşılaşıp,  ilk başlarda eve ağlayarak gelecek, sonraları Prof. Dr. Zeynep Ergün'ün derslerinden kadın olmanın ne demek olduğunu,  hayatta "Niçin?" sorusunu sormanın ve buna ilişkin cevaplar bulmanın büyüsüne kapılacaktım.Bir matematik problemi çözer ya da yap bozun parçalarını bir araya getirir gibi okuduğum romanların, oyunların ve şiirlerin analizini yapmanın, izlediğim bir filmin, gittiğim bir serginin bende bıraktığı izlenimlerin, sentezini yapabilmenin hazzını yaşayacaktım. Üniversiteyi bitir bitirmez Almanya'ya gidip Almanca öğrenmek isteyecek, hayatın dişli çarkı içine ne kadar geç girersem o kadar iyi diye düşünecek ama üç ay gibi kısa bir sürede geri dönecek ve Üniversite'de Hazırlık Okulu'nda İngilizce okutman olarak işe başlayacak, aramda 4-5 yaş fark olan öğrencilerime beni dikkate alsınlar diye yaşımı büyütüp söyleyecektim. Bu arada evlenmek de neymiş söylemlerimi yinelediğim bir dönemde, aşık olduğum adamla evlilik kararı alacaktım. Yeditepe Üniversite'si İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'de asistan olarak işe başlayacak, Prof. Dr. Cevat Çapan ve Prof. Dr Cem Taylan gibi olağanüstü hocalarla tanışıp , master yapmaya karar verecek , hem öğrenci hem öğretmen olacak, asistanlıktan öğretim görevlisi statüsüne geçecektim.

 

2003 yılının Eylül ayında, Tuna ismini verdiğimiz oğlumuzu kucağıma alacak, her şeyi bildiğini düşünen, eğitimli bir annenin, çocuk büyütürken aslında o güne kadar öğrendiklerinin hiç bir anlam anlam taşımadığını öğrenecek, başlarda aciz ve çaresiz hissedecek, sonraları sezgilerime güvenecek, anne olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyecektim. 2008 yılının yaz tatilinde, İstanbul'a dönmekten vazgeçecek, işinden ayrılacak ve tatilde olduğumuz Gümüşlük'te kalmaya ailecek karar verecek ve çocuğumuzu orada büyütücektim. Olağanüstü zamanlar geçirdiğim bu köyde, çocuğum yalın ayak büyüyecek, ağaç tepelerinde gezinecek, tahtadan oyuncaklar yapacak, güzel arkadaşlıklar kuracak, dağlardan nergisler toplayacak, deli gibi yağan yağmurun altında ıslanacak, kıyamete çok yaklaştığımızı düşündüğümüz elektriklerin kesildiği bol şimşekli kış gecelerinde, şöminenin başında hikayeler dinleyecek, kedisi ve köpeğiyle ilk çocukluk yıllarını masalsı bir hayat sürerek geçirecekti. Sil baştan başlamak lazım bazen deyip, kedimizi  ve köpeğimizi de yanımıza alıp 2014 Eylül'ünde İstanbul'a gelene kadar da aynen öyle oldu. Şimdilerde ne mi yapıyorum? Tesadüfen ya da tercihli olarak girdiğiniz bu sitenin kurucusu ve yazarı olarak (konuk yazarlar hariç), Kültür Sanat ve Edebiyat dünyasında olup bitenleri sizlere aktarıyor, izlenimlerimi paylaşıyor, çeviriler yapıyor, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde okuyor, öğrenciliğin tadını çıkarıyor ve hep yeni bir şeyler öğreniyorum. Umarım sizlerle beraber, kimi zaman az gidip uz giderek, kimi zaman dere tepe düz giderek, kimi zaman da keşfedilmemiş patikalara girerek, paylaşımlarda bulunmak niyetiyle çıkılan bu yolculukta, bir arpa boyu yol kat etmekten  fazlasını gerçekleştiririz. Güzel ve aydınlık günlere... Sevgilerle 

E-Mail: iletisim@didembasaran.com

Öne Çıkan Yazılar
Kültür Sanat Edebiyat ve Daha Fazla İçin 

Ayrıntılarınız gönderildi

Öne Çıkan Yazılar
bottom of page